Perşembe, 13 Kasım 2014

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü Eylem/Etkinlikleri

Ortadoğu’da savaş ve çatışmaların artarak devam ettiği, pek çok bakımdan oldukça önemli bir süreçteyiz. Kimlik, aidiyet ya da inanç temelinde halklara karşı yürütülen savaşların ve saldırıların neden olduğu yıkımlara tanık oluyoruz; tüm bu yıkımların daha ciddi ve etkileri uzun süre kalacak olan hasarlara yol açmasından büyük bir endişe duyuyoruz.

Biliyoruz ki savaş ve çatışma koşulları; kadının tüm yaşantısını kuşatan şiddetin; cinayetlerin, taciz ve tecavüzlerin meşru bir biçimde ortada kol gezmesini sağlar. Şiddeti sistematikleştirir. Kadınlar hem çatışma bölgelerinde hem çatışmalardan kaçarak sığındıkları ülkelerde erkek şiddetinin çeşitli biçimlerine daha açık hale gelir. Bunun yanında savaşa ayrılan bütçenin artması, kamu hizmetleri ve diğer bütçelerde kesintilere yol açar.

Bu süreçte, daha önceki yıllarda olduğu gibi önemli kararlar alındığına ve ilgili politikalar yapıldığına iddiasını daha baştan geçersiz kılan pratik ve söylemlere tanık oluyoruz. Kadın cinayetleri, kadın intiharları, taciz ve tecavüz olayları ve yargının kadına yönelik şiddet davalarında aldığı erkekten yana tutum; kadını korumaya ve kadına yönelik şiddeti engellemeye yönelik olarak yapıldığı iddia edilen kanunsal düzenlemelere rağmen devam ediyor. Kadının istihdamını artırmak adına dayatılan esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırılmasına yönelik düzenlemelerle yapılmaya çalışıldığı gibi, emek alanında kadın-erkek eşitliğini sağlamak adına yapıldığı iddia edilen kimi düzenlemelerle, kadınların iş güvenceleri ellerinden alınmaya çalışılıyor. Birçok kadın nitelikli istihdam olanağı yaratılmadığı ve bu konuda ciddi önlem ve tedbirler alınmadığı için, güvencesiz koşullarda, düşük ücretle ve kayıt dışı çalışıyor. İş güvenliğini sağlamaya ve çalışma koşullarını insana yaraşır hale getirmek üzere ilgili önlemlerin alınmaması emekçi kadınların hayatını tehdit etmeyi sürdürüyor. Tüm bunların yanında kadının var olabilme koşulunu “aile” ve “anne” kavramlarına dayandıran erkek devlet aklının “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” kadın için ve kadına dair politikalarını kadın değil de “aile”ye öncelik atfederek belirlemeye devam ediyor.

Böyle bir atmosferde, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü”nde kadın örgütlülüğünün, mücadelesinin önemini vurgulamak, barış şiarımızı yükseltmek için önerdiğimiz eylem ve etkinlik programı çerçevesinde, Ortadoğu halklarının eşit ve özgür bir şekilde bir arada yaşamaları için verdiği mücadeleyi selamlıyor, zalimane baskılara ve erkek şiddetine maruz kalan kız kardeşlerimizle dayanışma içinde olduğumuzu göstermek ve onların seslerini de duyurmak için SAVAŞA ve KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI SUSMUYOR, İSYAN EDİYORUZ diyoruz. 

KESKli kadınlar olarak, barış talebimizle nitelikli kadın istihdamının artması ve güvencesiz emeğe  son verilmesi çağrısında bulunarak kadın mücadelesini ve kadın mücadelesine olan inancı yükseltmek için kararlaştırdığımız eylem programının en güçlü şekilde sahiplenileceği ve hayata geçirileceğine olan inancımızla