Salı, 13 Ekim 2015

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde toplanan Adana Tabip Odası ve Çukurova Öğretim Elemanları Derneği başkan ve üyeleri Ankara’daki Barış Mitingine düzenlenen saldırıyı protesto etmek için yakalarına ‘yastayız’ yazılı siyah kurdele takıp, üniversitede bulunan Atatürk Parkına kadar sessiz yürüyüş gerçekleştirdi. 

Eylemde Çukurova Öğretim Elemanları Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Suat Karaaslan burada yaptığı konuşmada, “Barış Mitingi Katliamını Şiddetle Kınıyor, Lanetliyoruz” dedi. Karaaslan şöyle konuştu:

sessiz_ofke_cu (2) “10.Ekim günü Ankara’da BARIŞ MİTİNGİ’ne karşı yapılan bombalı saldırı sonucu; barış isteyen, savaşa hayır diyen, demokratik bir ülke için yürüyen aydınlık yüzlü genç, kadın, erkek, çocuk yüzlerce insan  katledildi. Barış Mitingi katliamını şiddetle kınıyor, lanetliyoruz. Daha önce Diyarbakır, sonra Suruç’ta olduğu gibi meydana gelen benzer olaylarının aydınlatılamaması bu gibi karanlık saldırıların yenisinin gelmesinin önünü açmakta,  yapanları cesaretlendirmektedir. Güvenlik zaafiyeti açık ve nettir.

 

Olayların aydınlatılamaması birçok soru işareti yaratmıştır. Yetkililerin bir an önce olayın sorumlularını bulup yargı önüne çıkartması, ihmali olanların sorumluluk gereği halka hesap vermesi ve gereğini yapması gerekmektedir, bunu bir an önce talep ediyoruz.  Ülkemizde tüm insanların barış ve huzur  içinde kardeşçe demokratik bir ülkede yaşaması için ayrıştırılmadan, birlik ve beraberlik ortamına bir an evvel dönülmesi gerekmektedir. Bu nedenle farklı düşüncelerin ve siyasal görüşlerin serbestçe temsil edildiği, insanların demokratik bir şekilde birbirlerini sükunetle karşıladığı, şiddet ve terörün olmadığı, insanların özgürce yaşadığı  demokratik bir ülke herkesin hakkıdır. Bu dilekler ve talepler  ancak demokratik güçlerin mücadelesi ve ısrarı ile gerçekleşir. Yılgınlık teslimiyet tam da karanlık güçlerin istediği ortamlardır. Bu saldırı demokratik taleplerin, haksızlıklara karşı çıkmanın, en temel insan hakkı olan demokratik protesto hakkının engellenmesine yönelik sinsi bir planın parçasıdır. İnsanların yaşama hakkının elinden alınmasıdır. Her gün terör ve şiddetin yaşandığı gencecik insanların öldüğü bir ülke durumuna geldik. Üniversiteler olarak benzer olumsuz koşullara zamanında gerekli refleksi gösteremediğimizden dolayı bugün yaşanan olumsuzluklarda sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz.  Üniversitelerimize hem farkındalık hem de mağdurlara sahip çıkma sorumluluğu düşmektedir.  Bir an önce bu gidişe dur demeli, Üniversiteler olarak sorunlara çözüm bulma konusunda daha çok çaba harcamalı ve ağırlığımızı koymalıyız. İlk dersimizde öğrencilerimize konunun önemini, barışı ve demokrasiyi anlatarak başlayabiliriz. Barış için, Barış yolunda hayatlarını kaybedenleri gözyaşlarıyla uğurlarken, ardında kalan aile ve yakınlarına sabırlar diliyor; yaralılara acil şifalar diliyoruz.”

 

Çukurova Üniversitesi’ndeki eyleme, CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Bektaş,Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. H. Neslihan Önenli Mungan, Çukurova Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Sedat Türkmen, KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ahmet Karagöz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

 

 

 

sessiz_ofke_cu (3)


Kaynak:adanaulus

14-15-16 Ekim’de Kokart Takma Eylemi

"ÜZGÜNÜZ, ÖFKELİYİZ, YASTAYIZ VE İSYANDAYIZ"

10 Ekim Ankara Mitingi katliamı sonrası KESK, DİSK, TMMOB ve TTB tarafından 3 günlük yas ve 2 günlük grev ilan edilmiştir. 12-13 Ekim 2015 tarihlerinde yapılan greve tüm illerde yoğun bir katılım olmuş ve katliam her yerde lanetlenmiştir.

 

Katliamın arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılması ve hesap vermesi sağlanana kadar sorumluların peşini bırakmayacağımız bilinmelidir. Katliama tepkimiz sürecek 14-15-16 Ekim tarihlerinde işyerlerimizde "ÜZGÜNÜZ, ÖFKELİYİZ, YASTAYIZ VE İSYANDAYIZ" yazılı kokartları takarak eylemlerimize devam edeceğiz. Kokartlar internet sitemize konmuş, buradan alınarak kullanılacaktır.

14-15-16 Ekim'de İşyerlerimizde Takılacak Kokart

Kokartları aşağıdaki linklerden indirebilirsiniz

Kokart 6×6 için tıklayınız. 

Kokart 8×8 için tıklayınız.

 

BARIŞ ŞEHİTLERİMİZİ ASLA UNUTMAYACAĞIZ!

         10 Ekim’de Türkiye’nin dört bir yanından, kamu emekçileri, işçiler, öğrenciler, işsizler, kadınlar, gençler, çocuklar kol kola, halaylarla, büyük bir coşkuyla, dilimizde emek ve demokrasi talepleri, yüreğimizde barış inancıyla çıkmıştık yola… Çatışmaların ve ölümlerin son bulduğu, eşit, özgür ve demokratik bir ülkede bir arada yaşanabilecek barışı inşa etmek için çıkmıştık yola… Tıpkı Amasya’dan yola çıkan Hakkı Duran Akalın’ın  ‘’Ankara’daymış barış, alıp getirmek gerek. Ben gidiyorum, kalanlara selam olsun. Getirebilirsem barışı kızıma sefa olsun ‘’ dediği gibi… Ama emek, barış ve demokrasi mitingimiz vahşi bir katliamla kana bulandı. 128 canımızı kopardı bizden.

 

 

 

      “Biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz, tavrımızı ortaya koymak zorundayız. Çünkü halk size oylarını verirken “benim can güvenliğimi, mal güvenliğimi sağlayacaksın” diye veriyor.”

       Bu sözler cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 9 ay önce yaptığı bir konuşmadır. Şimdi bizler bu sözlerin sahibi cumhurbaşkanı ve AKP Hükümetine sesleniyoruz. Başkentin orta yerinde on binlerce insanın toplanacağı haftalar önce bilinen Ankara Garı’nda ard arda patlatılan iki bombanın sorumlusu kimdir?

 

        Bizler biliyoruz ki bu katliamın failleri; 7 Haziran seçimlerinde 400 vekili olarak tek başına iktidar olmayı başaramayan ardından Suruç’ta, Cizre‘de, Diyarbakır’da ard arda katliamlarla ülkeyi kan gölüne çevirip, yaşanan ölümler üzerinden oy arttırma hesabında olanlardır.

       Bizler biliyoruz ki bu katliamın failleri; şiddetle, baskıyla, sokağa çıkma yasaklarıyla, katliamlarla yarattıkları korku atmosferinde kendilerini kurtarma çabasında olanlardır.

Bizler biliyoruz ki bu katliamın failleri, patlama sonrası bizler canlarımızı kurtarmaya çalışırken, ambulansların olay yerine girmesine izin vermeyen, olay yeri incelemeyi saatler sonra başlatarak delilleri karartan ve hayatta kalabilecek onlarca yaralının gaz bombaları ile canlarını alanlardır.

      Ve bizler biliyoruz ki;

      Onlar ümidin düşmanıdır.

      Akan suyun

      Meyve çağında ağacın,

      Serpilip gelişen hayatın düşmanı…

   Onlar emeğin, onlar demokrasinin, onlar barışın düşmanıdırlar…

   10 Ekim de yakın tarihimizin en vahşi katliamında 128 canımızı, arkadaşımızı, yoldaşımızı yitirdik.

  Adana’dan birlikte çıktığımız yoldan 13 yürek eksik döndük. Bizden koparıp aldıkları bedenlerine rağmen tüm yoldaşlarımız burada:

Yılmaz Elmascan

Bilgen Parlak

Nevzat Sayan

Rıdavan Akgül

Fevzi Sert

Gülhan Elmascan

Şebnem Yutman 

Dilan Sarıkaya

Gökhan Gökbörü

Hacı Mehmet Şah

Sabri Elmas

Erhan Avcı

Bu yüreklerden biriydi Gülhan Elmascan… Eşi Yılmaz’la birlikte el ele çıkmıştı bu barış yolculuğuna…

 

Yine el ele uğurladık sonsuzluğa…

Bu gün senin okulundayız Gülhan, tüm dostların, yoldaşların, öğrencilerin…  Hepimiz buradayız.

Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ama dimdik ayakta isyandayız. Katillerden hesap sormak için buradaydık ve hep burada olacağız.

 

Kimi kez gül kokar ekim

Kimi kez ekim kokar gül

Sen gülüşünle toprağı besle

Yıldızlarda hep gül

Gülhan yoldaş, korkmayacağız, yılmayacağız, affetmeyeceğiz, sana söz senin şahsında tüm barış şehitlerimizin umutlarını yeşertecek ve bu ülke de barışı biz büyüteceğiz.

Mücadelen mücadelemiz, inancın inancımızdır.

10 Ekim katliamını unutmayacağız ve asla unutturmayacağız.

Emek ve demokrasi mücadelemizde daima yaşayacaksın.

 

DİSK – KESK - TMMOB – ADANA TABİP ODASI

Kurumlar Adına

Şükran YEŞİL

 

Eğitim Sen Adana Şube Kadın Sekreteri