Salı, 14 Ekim 2014

ADANA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ “GERİCİ KUŞATMAYA DİRENEN”

EĞİTİMCİLERİ SÜRGÜN İLE TESLİM ALMAYA ÇALIŞIYOR.

2013-2014 Eğitim Öğretim yılında başlatılan bazı soruşturmalarda Milli Eğitim siyasi kararlar alarak eğitimcilerin sürgün’e gönderilmesine karar veriyor. Bunlardan bazıları; Berkin Elvan ile ilgili İsmail Kulak Anadolu Lisesi bahçesinde sessizce oturan ve öğrencilere kısmen taraf olan bir öğretmenimiz, başka okulumuz olan; Mehmet Özöncel Anadolu Lisesinde ise Atatürk ve türban üzerinden başlayan tartışmalar ve sürgünle sonuçlanan ayrı bir soruşturma, son olarak da ÇEAŞ Anadolu Lisesinde Mine SARI arkadaşımıza yönelik Milli Eğitimin uyguladığı siyasal linç operasyonu.

                ÇEAŞ Anadolu Lisesi ise benzer konularla ilgili geçmişte başka bir arkadaşımıza yönelik soruşturma ile sürgünü yaşatmış bugün ise Mine SARI arkadaşımıza yaşatmıştır.

Değerli basın, değerli eğitim emekçileri;

13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa’nın Soma İlçesi’nde Soma Holding’e ait kömür madeninde yaşanan katliamda 301 maden emekçisi yaşamını yitirmişti. TMMOB ve sendikalar ise o tarihte “bu katliam önceden yapılacak denetimlerle önlenebilirdi”demelerine rağmen, dönemin Başbakanı Recep Tayyip ERDOĞAN bu katliamı “kader”, “fıtrat”, “doğal afet”, “kaza”, gibi sözlerle geçiştirerek siyasi sorumluluktan kaçırmış ve sorumluları bulup yargılamak yerine hedef şaşırtmıştır.

Soma’da yaşanan katliamın acısını yaşayan, dayanışma içerisinde olan, greve katılan öğretmenlere yönelik, Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından bir yandan soruşturmalar başlatılırken, diğer yandan da Soma katliamı üzerinden başlayan bir tartışma zinciri sürgün ile sonuçlandırılmıştır.

 

Mine SARI arkadaşımızın sürgününe neden olan olayı kısaca özetleyecek olursak; “15 Mayıs 2014 Cuma günü, ÇEAŞ Anadolu Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Yusuf ÖZDEMİR, bayrak töreni öncesi mikrofondan “Okul bahçesinde bulunan Müslümanlar adına Soma’daki doğal afet sonucu yaşamını yitirenlere Fatiha okuyorum.” diyerek Fatiha suresini okumuş ve okutmuştur. Öğrencilerin içeriye alınması ile birlikte aynı okulda görev yapan öğretmen Mine SARI, Din K.A.B. Öğretmeni Yusuf ÖZDEMİR’e “Okul bahçesinde bulunan Müslümanlar adına demeniz, ayrıştırıcı ve ötekileştirici bir dildir. İkincisi ise Soma’da yaşanan doğal afet değil, ihmal ve denetimsizlik sonucu yaşanan bir katliamdır.” demesi üzerine Din K.A.B. Öğretmeni Yusuf ÖZDEMİR  “Ben Müslümanlar adına okudum, başkaları da başkaları adına okusun” diyerek 10-C sınıfının dersine girmiştir. Aynı günün gecesinde sosyal medya üzerinden 10-C sınıfı öğrencileri, öğretmen Mine SARI’ya her türlü hakarette bulunmuş ve tehdit etmişlerdir.

Bu olaylar yaşanırken, birkaç gün sonra 10-C sınıfından bir öğrenci velisi okula gelerek “Mine Hoca ile hesaplaşmaya geldim, o başına gelecekleri görecektir.” diyerek o dönemin başbakan yardımcısı olan Bülent ARINÇ’a, Kanal 7’ye, TRT 1’e, Numan KURTULMUŞ’a,  twitler atarak, “haftada 8 saat Kur’an-ı Kerim dersi gören öğrencilere, öğretmen Mine SARI tarafından linç kültürü uygulanıyor.” İftirasını atmıştır.

Hızını alamayan aynı veli “BİMER” ve “Alo147” ihbar hattını kullanarak, öğretmen tarafından asla kullanılmayan; “yobaz Müslümanlar”, “sizin cennetiniz benim cennetim değildir.” gibi tamamen uydurma sözlerle öğretmeni bir kez daha şikâyet etmiştir.

Bu şikâyetleri dikkate alan Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü, öğretmen Mine SARI ile ilgili hızlı bir soruşturma başlatmıştır. Diğer yandan, öğretmenine sahip çıkan dönemin 12.sınıf öğrencileri, adı geçen okulun Müdür Başyardımcısı Mehmet ATEŞ tarafından tehdit edilerek ve disipline verilerek hem öğrencilere gözdağı verilmiş hem de öğretmen yalnızlaştırılmak istenmiştir.

Söz konusu 10-C sınıfı öğrencileri ile ilgili Mine SARI’nın şikâyetçi olması üzerine, 10-C sınıfı öğrencileri Rehberlik Servisi’ne yönlendirilmiş ve öğrencilerin iyi hali göz önünde bulundurularak disiplin cezasına gerek görülmediği konusu ile ilgili öğretmene bilgi verilmiştir.

Tüm bu soruşturmaların sonucunda insan haklarını hiçe sayarak, hukuksuzca öğretmenimiz görev yaptığı ÇEAŞ Anadolu Lisesinden alınmış ve Sarıçam İlçesi’ne bağlı Suluca köyünde bulunan Türk Tekstil Vakfı Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi’ne sürgün edilmiştir.

Hakaret ve şiddet içermediği sürece herhangi bir konuya ilişkin görüş belirtmek yasal ve anayasal bir haktır. Atatürkçü, Laik ve demokrat olan üyemiz Mine Sarı’nın son dönemde hepimizin ihtiyaç duyduğu yapıcı ve olumlu eleştirisi takdirle karşılanması gerekirken, bu kimliğinden rahatsız olan okul içinde ve dışında ki çevrelerin bir kampanya dahilinde öğretmenimizi linç etmesi ve bunun sonucunda sürgüne gönderilmesini şiddetle kınıyoruz. Eğitim Sen üyesi sevgili Mine SARI öğretmenimiz yalnız değildir. Eğitim Sen olarak bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağımızı ve kazanan tarafın biz olacağına inanıyoruz.  Saygılarımla. 14.10.2014

Şube Yürütme Kurulu Adına

Ahmet KARAGÖZ

 

Şube Başkanı