Pazartesi, 13 Ekim 2014

Suriye'de Rojava bölgesinde Kobane Kantonu 28 gündür ağır silahlarla donatılmış IŞİD çetelerinin kuşatması altında onur ve yaşam mücadelesi veriyor, insanlık değerlerinin düşmanı IŞİD çeteleri tıpkı Şengal'de olduğu gibi Kobane'de de vahşi bir katliam gerçekleştirmek için saldırıyorlar. Ağır silahlar, tanklar, toplar eşliğinde sürdürülen bu kuşatmayı bütün dünya izliyor. Kobane'deki halklar bu saldırılara karşı özsavunma yapıyor. Evlerini, toprağını, canını IŞİD vahşetinden koruyor. Biz de Kobane'nin bu direnişinin yanında olduğumuzu ilan diyoruz. Kobane yalnız değildir.

Kobane 6 Ekim gecesinden bu yana binlerce IŞİD çetecisinin istila girişimiyle karşı karşıya. Kobane'de yaşayan binlerce insan katliam tehdidi altında. Şu ana değin Kobane halkı, IŞİD çetelerini püskürtmeyi başardı. Ama durum her geçen dakika daha da kritik hale geliyor.

Kobane sadece Kürt halkını değil, özgürlükten, barıştan, eşitlikten yana bütün insanları ilgilendiriyor. Çünkü orada IŞİD vahşetine karşı bir insanlık direnişi veriliyor. Bu yüzden 6 Ekim gecesinden beri dünyanın dört bir yanında insanlar Kobane için ayağa kalktılar. Ülkemizde de Artvin'den İstanbul'a, Samsun'dan Denizli'ye, İzmir'den Diyarbakır'a kadar her yanda yüz binler Kobane ile dayanışmaya geçti.

Rojava gibi demokratik, özgürlükçü laik bir bölgenin yok edilip yerine IŞİD katillerinin yerleşmesine göz yumarsak bu yarın dönüp Türkiye'yi vuracaktır. Pakistan'ın son 15 yılda yaşadıklarının bir benzeri Türkiye'de yaşanacaktır. Diğer yandan, Rojava'nın yok edilmesi, Kürt halkında da büyük bir kırılma yaratacak, toplumsal çatışmaları derinleştirecektir.

Üç bir yandan kuşatılmış Kobane'nin yalnızlığı artık son bulmalıdır.

*Hükümet Kobane'nin düşmesine ve bunu izleyecek bir katliama seyirci kalmamalı, buradaki direnişin ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli yardımların yapılabileceği bir yaşam koridorunu açmalıdır.

*Kobane'den yaralı geçişleri kolaylaştırılmalı, sınıra bir sahra hastanesi kurulmalı, ağır yaralıların helikopter ambulansla taşınması sağlanmalıdır.

*Hükümet Suriye'ye ve Rojava bölgesine yönelik savaş siyasetine son vermelidir. Sınır ötesi harekat, tampon bölge, uçuşa yasak bölge gibi müdahaleci planlardan vazgeçilmelidir. Cihatçı çetelere her türlü silah ve lojistik destek son bulmalıdır. AKP hükümetinin kışkırtmaya çalıştığı Suriye'ye dönük olası bir emperyalist müdahalenin de karşısında yer alacağız. Bütün Ortadoğu'da çeteci yapılanmalara karşı duracağız.

Biz, aşağıda imzası olan emek ve meslek örgütleri, IŞİD'i durdurmak ve Kobane'ye sahip çıkmak için demokratik ve barışçıl çerçevede harekete geçiyoruz. Herkesi de harekete geçmeye çağırıyoruz. Kobane çetelerin kuşatmasından özgürleşene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz.

 

DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfedarasyonu),
KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfedarasyonu),
TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği – Adana İl Koordinasyon Kurulu),
TTB (Türk Tabipler Birliği – Adana Tabip Odası)